17 Mayıs 2012 Perşembe
13 Mayıs 2012 Pazar
Geri Dönüşümün Yaşamımız İçin Rolü Vazgeçilmez
Önceki yazımda da belirttiğim gibi slogan değişiyor. Çervreci olmak artık yaşamımızın bir parçası haline gelmeli. Hatta ileride plastikleri plastik atık kutusuna değil de diğer atık kutusuna attığınız için ceza almamızı sağlayacak yasalar bile çıkacaktır. Paylaşacağım videolar geri dönüşümün insanlık için ne kadar önemli oluğunu anlatıyor.
8 Mayıs 2012 Salı
Elektrikli Araçlar ve Ülkemizdeki Şarj Maliyetleri Hakkında Öngörü
Bilenler, bilmeyenler...
Dünyada petrol kaynakları git gide tükenmekte. Çevreye verdiği zarar, araçlarımızda kullanıma uygun hale getirilmesi için harcanan onca işlem ve bundan doğan ekstra kirlilik. Yeryüzündeki herşey gibi doğa da sınırlı ve kendini yenileme eşiği bilim insanlarına göre, 1970'lerde aşıldı. Madenlerden petrole, sulardan bitki ve hayvanlara kadar yaşamı ve uygarlığımızı var eden herşey azalıyor.
Geç de olsa bazı şeylerin farkına varmaya başlayan ya da tamamen çıkarları doğrultusunda hareket eden büyük endüstri sermayeleri ve bazı ülkeler bireysel ve toplu taşıma sistemlerinde elektrikli araçların kullanımına yönelik üretim ve bilimsel çalışmalarına ağırlık verdiler. Çıkarlar ya da farkındalıklar, adı ne olursa olsun atılan bu adım insanoğlunun menfaatine bir durum.
Günümüz araç sektörünün sloganları ve ürettikleri inovasyonlar hızla değişime uğruyor. Çevreci, doğa dostu, az tüketen, az emisyon oranı gibi. Bu duruma devlet bazlı olarak en büyük katkıyı Hollanda vermektedir. Elektrikli araç kullanımında “pilot ülke” olmak isteyen Hollanda hükümeti elektrikli araç satışını teşvik etmek için 65 milyon dolarlık bütçe ayırdı. Elektrikli sürüş için Hollanda’yı pilot ülke yapmak” istediklerini ifade eden hükümet, “Elektrikli otomobil fiyatının 2010’dan itibaren daha rekabetçi olması gerekiyor” diye ekledi.
Hükümetin öngördüğü tedbirlere göre, elektrikli araç satın alan bireyler ulaşım vergisinden muaf tutulacak, şirketler de böyle bir aracın satışına yardım için 8 bin euro elde edecek ve elektrikli araç yatırımcıları da vergi avantajından yararlanacak.
Hollanda’nın kat edilen mesafenin kısa olması sayesinde elektrikli
araç kullanımına çok uygun olduğunu kaydeden hükümet, ayrıca elektrikli
araçlar için standart bir enerji yükleme sistemine yatırım yapmak
istediklerini belirti.
Peki ülkemizde durum nasıl?
Bir yandan eski İstanbul kabadayılarının mahalle meydanında bağırdığı gibi, bu memlekette arabayı benden başka kimse yapamaz diye bağıran sermaye sahipleri, bir yandan da baltalı ilah gibi:
-Bu iş bu memlekette olmaz,
-En az 2 milyar TL gerekir, bunun 900 milyon TL' si reklama gider,
-Araba yapmada geç kaldık, uçak yapalım diye düşünen bir çevre. Hiçbirşey için geç kalınmaz, ancak birşeyler yapılacaksa çağın gerkesinimi inovasyonlar kullanılmalı. akaryakıt alım gücü gün geçtikçe azalıyor. Şimdilik durum, her zaman olduğu gibi elektrikli araçlarda başkasının aracını kullanacağız.
Renault, Bursa Oyak Renault Fabrikalarında üretilen elektrik motorlu Fluence'ın, 2011 yılında başlayan kamu kuruluşlarına satışının ardından dünden itibaren nihai tüketiciye satışına başladı.Renault'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, tek donanım paketi ile pazara sunulan Türkiye'nin ilk yüzde 100 elektrikli otomobili Fluence Z.E. (Zero Emission) yüzde 3 vergi oranı ile 64 bin 900 liraya satışa sunuldu. Bu fiyat, Fluence Privilège 1.5 dCi EDC 110 bg versiyonu fiyatına eşdeğer.Fluence Z.E.’nin 22 kwh’lık elektrikli motoru 95 beygir güç üretiyor. Araç tam oto evdeki priz sayesinde 6 saatte şarj edilebiliyor. Otopark, alışveriş merkezleri gibi mekanlarda kurulacak şarj istasyonlarında bu süre hızlı şarjla 1 saate inecek.
Elektrikli Fluence, 100 kilometrede 2.5 liralık elektrik harcıyor. Bu sayede tüketiciler İstanbul’dan Ankara’ya sadece 10 liraya gidebilecek. 100 kilometrede ortalama 4.4 litre yakıt harcayan dizel Fluence ise aynı mesafeyi yaklaşık 70 liraya alıyor. Bir başka deyişle tüketiciler dizele göre 7’de bir fiyatına İstanbul-Ankara yolunu katedebiliyor.
Güncellenen rakanlara göre İstanbul' da 20 şarj istasyonu bulunuyor. Bunların yarısı büyükşehir belediyesine ait istasyonlar. Şu an için şarj istasyonlarında dolum maliyetleri çok net değil. Ancak geçmiş zam tecrübelerimizi canlandıracak olursak elektrik şarj ücretleri için de "ince ayar" yapılması kaçınılmaz olacaktır. dizel yakıtın popüler olmadığı zamanları hatırlayın. Şimdi ise gerçek ortada. Bunun bir benzeri LPG için de geçerli. Sonuçta basit bir ekonomik çevirim: Arz ve talep. Tabi bu çevirim ülkemizde biraz daha farklı işliyor.
Elektrikli araçların yaygınlaşmasının akabininde şarj maliyetlerinin ne kadar artacağını ileride hep beraber, göreceğiz. Bu durumu biraz maliyetli de olsa ucuza getirme şanzımız olabilir. Ülkemizin doğal kaynaklarından yararlanarak alternatif enerji
sistemlerinin uygulanması, soruna genel ve kesin olmayan, ancak gelecek
için umut verici bir çözüm olması nedeniyle gün geçtikçe artan bir önem
kazanıyor.
Ali ÖZGÜN
Dünyada petrol kaynakları git gide tükenmekte. Çevreye verdiği zarar, araçlarımızda kullanıma uygun hale getirilmesi için harcanan onca işlem ve bundan doğan ekstra kirlilik. Yeryüzündeki herşey gibi doğa da sınırlı ve kendini yenileme eşiği bilim insanlarına göre, 1970'lerde aşıldı. Madenlerden petrole, sulardan bitki ve hayvanlara kadar yaşamı ve uygarlığımızı var eden herşey azalıyor.
Geç de olsa bazı şeylerin farkına varmaya başlayan ya da tamamen çıkarları doğrultusunda hareket eden büyük endüstri sermayeleri ve bazı ülkeler bireysel ve toplu taşıma sistemlerinde elektrikli araçların kullanımına yönelik üretim ve bilimsel çalışmalarına ağırlık verdiler. Çıkarlar ya da farkındalıklar, adı ne olursa olsun atılan bu adım insanoğlunun menfaatine bir durum.
Günümüz araç sektörünün sloganları ve ürettikleri inovasyonlar hızla değişime uğruyor. Çevreci, doğa dostu, az tüketen, az emisyon oranı gibi. Bu duruma devlet bazlı olarak en büyük katkıyı Hollanda vermektedir. Elektrikli araç kullanımında “pilot ülke” olmak isteyen Hollanda hükümeti elektrikli araç satışını teşvik etmek için 65 milyon dolarlık bütçe ayırdı. Elektrikli sürüş için Hollanda’yı pilot ülke yapmak” istediklerini ifade eden hükümet, “Elektrikli otomobil fiyatının 2010’dan itibaren daha rekabetçi olması gerekiyor” diye ekledi.
Hükümetin öngördüğü tedbirlere göre, elektrikli araç satın alan bireyler ulaşım vergisinden muaf tutulacak, şirketler de böyle bir aracın satışına yardım için 8 bin euro elde edecek ve elektrikli araç yatırımcıları da vergi avantajından yararlanacak.
Peki ülkemizde durum nasıl?
Bir yandan eski İstanbul kabadayılarının mahalle meydanında bağırdığı gibi, bu memlekette arabayı benden başka kimse yapamaz diye bağıran sermaye sahipleri, bir yandan da baltalı ilah gibi:
-Bu iş bu memlekette olmaz,
-En az 2 milyar TL gerekir, bunun 900 milyon TL' si reklama gider,
-Araba yapmada geç kaldık, uçak yapalım diye düşünen bir çevre. Hiçbirşey için geç kalınmaz, ancak birşeyler yapılacaksa çağın gerkesinimi inovasyonlar kullanılmalı. akaryakıt alım gücü gün geçtikçe azalıyor. Şimdilik durum, her zaman olduğu gibi elektrikli araçlarda başkasının aracını kullanacağız.
Renault, Bursa Oyak Renault Fabrikalarında üretilen elektrik motorlu Fluence'ın, 2011 yılında başlayan kamu kuruluşlarına satışının ardından dünden itibaren nihai tüketiciye satışına başladı.Renault'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, tek donanım paketi ile pazara sunulan Türkiye'nin ilk yüzde 100 elektrikli otomobili Fluence Z.E. (Zero Emission) yüzde 3 vergi oranı ile 64 bin 900 liraya satışa sunuldu. Bu fiyat, Fluence Privilège 1.5 dCi EDC 110 bg versiyonu fiyatına eşdeğer.Fluence Z.E.’nin 22 kwh’lık elektrikli motoru 95 beygir güç üretiyor. Araç tam oto evdeki priz sayesinde 6 saatte şarj edilebiliyor. Otopark, alışveriş merkezleri gibi mekanlarda kurulacak şarj istasyonlarında bu süre hızlı şarjla 1 saate inecek.
Elektrikli Fluence, 100 kilometrede 2.5 liralık elektrik harcıyor. Bu sayede tüketiciler İstanbul’dan Ankara’ya sadece 10 liraya gidebilecek. 100 kilometrede ortalama 4.4 litre yakıt harcayan dizel Fluence ise aynı mesafeyi yaklaşık 70 liraya alıyor. Bir başka deyişle tüketiciler dizele göre 7’de bir fiyatına İstanbul-Ankara yolunu katedebiliyor.
Güncellenen rakanlara göre İstanbul' da 20 şarj istasyonu bulunuyor. Bunların yarısı büyükşehir belediyesine ait istasyonlar. Şu an için şarj istasyonlarında dolum maliyetleri çok net değil. Ancak geçmiş zam tecrübelerimizi canlandıracak olursak elektrik şarj ücretleri için de "ince ayar" yapılması kaçınılmaz olacaktır. dizel yakıtın popüler olmadığı zamanları hatırlayın. Şimdi ise gerçek ortada. Bunun bir benzeri LPG için de geçerli. Sonuçta basit bir ekonomik çevirim: Arz ve talep. Tabi bu çevirim ülkemizde biraz daha farklı işliyor.
Ali ÖZGÜN
